Naoris Protokolü, merkezi olmayan, kuantum sonrası altyapısıyla yeni bir siber güvenlik yaklaşımı sunar. Bağlı her cihazı, kendi kendini iyileştiren bir güvenlik ağı içinde bir doğrulayıcı düğüme dönüştürerek dijital sistemleri mevcut tehditlerden ve gelecekteki kuantum risklerinden korur ve geleneksel merkezi modellerde bulunan tekil hata noktalarını ortadan kaldırır.

Bu "Sıfır Altı Katmanı", mevcut blok zinciri katmanlarının (L0-L2) ve bulut veya IoT gibi Web2 sistemlerinin altına, kesintiye yol açacak değişiklikler gerektirmeden sorunsuz bir şekilde entegre olur. EVM zincirleri, düğümler, köprüler ve kurumsal altyapı dahil olmak üzere çeşitli ortamlarda gerçek zamanlı doğrulama ve siber bütünlük sağlar.

Naoris Protokolü'nün temeli üç yeniliğe dayanmaktadır: kuantum sonrası kriptografi, özel bir merkezi olmayan Güvenlik Kanıtı (dPoSec) konsensüsü ve merkezi olmayan bir Swarm AI. Bu temeller birlikte, gelişen siber tehditlere karşı güçlü ve ölçeklenebilir bir savunma sağlayarak, internetin geleceği için merkezi olmayan ve sürdürülebilir bir güvenlik ekonomisi oluşturmayı amaçlamaktadır.