Stablecoin'ler kripto "araçlarından" küresel finans altyapısına doğru sıçrıyor, peki geleneksel finans bunun değerini gerçekten anlıyor mu? 👇
8 Haziran'da, sınır ötesi ödeme unicorn'u Airwallex'in kurucu ortağı ve CEO'su Jack Zhang, stablecoin'lerin G10 para birimi işlemlerinde maliyet avantajı sağlamakta zorlandığını ve son 15 yılda gerçek finansta somut bir değer yaratmadığını belirtti.
Bu açıklama, kripto sektöründe geniş yankı uyandırdı. Birçok sektör çalışanı, Jack'in yalnızca "para çekme" aşamasındaki döviz kuru maliyetlerine odaklandığını, ancak stablecoin'lerin daha temel değerlerini göz ardı ettiğini belirtti: zincir üzerinde takas verimliliği, birleştirilebilirlik ve küresel erişim.
— Huma'nın kurucu ortağı, döviz kuru ücretlerinin değil, geleneksel finans sisteminin kendisinin gerçekten yüksek maliyetli olduğunu söyledi.
— Sardine yöneticisi, stablecoin'lerin avantajının ücretlerde değil, "açık finans yolu" inşa etmekte olduğunu düşünüyor.
— BitGo CEO'su ise stablecoin'lerin doları dijitalleştirdiğini ve küresel dolaşımını hızlandıracağını iddia etti.
Günümüzde stablecoin'ler, Latin Amerika, Güneydoğu Asya gibi gelişmekte olan pazarlarda maaş ödemeleri, günlük tüketim ve enflasyona karşı korunma gibi alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Geleneksel banka hesabı engellerini aşmanın yanı sıra, kullanıcılara "zincir üzerinde kendi fonlarını yönetme" yeteneği de kazandırıyor.
Önemli bir nokta da, ülkelerin stablecoin düzenleyici çerçevelerini hızlandırmasıdır: ABD GENIUS Yasası, Hong Kong "Stablecoin Yönetmeliği", Singapur ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin pilot projeleri, stablecoin'lerin uyumlu ana akıma doğru ilerlediğini gösteriyor.
Stablecoin'lerin yükselişi, mevcut finans sistemine bir karşıtlık değil, onun ulaşamadığı sınırları tamamlamaktır; "bankaların yerini almak" değil, dijital çağda "banka" rolünü yeniden şekillendirmektir.
Şu anki tartışma "stablecoin'lere ihtiyaç olup olmadığı" sorusunda kalmamalı, bunun yerine: getirdiği yapısal değişimi kucaklamaya hazır mıyız?