Web3'e girişteki en büyük engel bugün düzenleme, ölçeklenebilirlik veya hatta farkındalık değil. Basitçe söylemek gerekirse, çoğu zaman kötü bir kullanıcı deneyimi (UX) sunmasıdır.
UX'i iyileştirmek, iki önemli sorunu ele almak anlamına gelir:
1⃣ Karmaşıklık: İlk günlerden bu yana kaydedilen tüm ilerlemelere rağmen, kripto yeni gelenler için göz korkutucu bir olasılık olmaya devam ediyor. Geleneksel Web2 hizmetlerinin UX'i ile rekabet edene kadar, blockchain hizmetlerinin gerçek anlamda benimsenmesi birçok sıradan kullanıcının elinin altında olmayacak.
2⃣ Güven: UX'i basitleştirmek için tasarlanan mevcut çözümlerin çoğu, işlev görmek için opak zincir dışı süreçlere çok fazla güveniyor, bu da merkeziyetsizliği engelliyor ve güveni azaltıyor.
Bu, Reactive Network'ü ilk etapta neden oluşturduğumuzu açıklamaya yardımcı olacaktır.
Reactive Smart Contracts, daha önce son kullanıcı girdisine dayanan birçok farklı süreci otomatikleştirmek için bir fırsat sunuyor. Ancak mevcut otomasyon çözümlerinin çoğundan farklı olarak, tüm süreç şeffaf ve merkeziyetsiz bir şekilde zincir üzerinde gerçekleşir.
Reactive Ecosystem Lideri @emiiway_, RSC'lerin güvene dayalı bir deneyimden ödün vermeden dApp karmaşıklığını nasıl azaltabileceğine dair sadece bir örneği açıklıyor. 👇